in an adjacent place.

listen to the pronunciation of in an adjacent place.
English - Turkish

Definition of in an adjacent place. in English Turkish dictionary

next door
bitişikte

O bizim bitişikte yaşadı. - She lived next door to us.

O, bitişikte yaşayan adamdır. - That's the man who lives next door.

next door
yandaki evde

Yandaki evde kim yaşıyor? - Who lives in the house next door?

Dün gece yandaki evde bir yangın çıktı. - Last night a fire broke out in the house next door.

next door
kapı komşu

Tom kapı komşusu kızla evlendi. - Tom married the girl next door.

Tom bizim kapı komşumuz. - Tom is our next door neighbor.

next door
bitişik

O bizim bitişikte yaşadı. - She lived next door to us.

Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı. - The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.

next door
kapı komşu, yakın
next door
yandaki kapı
next door
bitişik oda
next door
bitişik komşu

O bizim bitişik komşumuz. - He is our next door neighbor.

Bitişik komşudaki köpek tehlikeli. - The dog next door is dangerous.

English - English
next door
in an adjacent place.
Favorites