Artık önemli olduğuna inanmadığım, o zamanlar önemli olduğunu düşündüğüm çok şey vardı.
- There were many things that I thought were important at that time that I no longer believe are important.
Artık şimdilik onu bırakalım.
- Let's leave it at that for now.
Diğer endişelerime ek olarak, bu olmak zorunda.
- In addition to my other worries, this has to happen.
Bitki yaşamı için, suya ek olarak güneş ışığı kesinlikle gereklidir.
- In addition to water, sunshine is absolutely necessary for plant life.
Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.
- In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.
- In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.
Hem Tom hem de Mary o zaman meşguldü.
- Both Tom and Mary were busy at that time.
Hem Tom hem de ben o zaman meşguldük.
- Tom and I were both busy at that time.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
He went to a famous school, and a good one at that.