O hem çekici hem de çalışkandır.
- She is charming as well as diligent.
Çek miktarını hem rakamla hem de harflerle yazın.
- Write the amount on the check in letters as well as figures.
O zeki olmakla birlikte güzeldi.
- She was intelligent as well as beautiful.
Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.
- Everyone has the right to own property alone as well as in association with others.
Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir.
- Contemporary Persian poems haven’t been known in west world as well as ancient ones.
İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir.
- He teaches mathematics as well as English.
O, İngilizceyi benim kadar iyi konuşur.
- She speaks English as well as I.
Ben sizin kadar iyi yüzebilirim.
- I can swim as well as you.
Onlar hem zenginlerdi hem de mutlulardı.
- They were rich as well as happy.
Çek miktarını hem rakamla hem de harflerle yazın.
- Write the amount on the check in letters as well as figures.
Küreselleşmenin pozitif olduğu kadar negatif etkilerinin de olduğunu düşünüyorum.
- I think that globalization has negative effects as well as positive.
Zengin olduğu kadar yakışıklı da.
- He is handsome as well as rich.
O zeki olmakla birlikte güzeldi.
- She was intelligent as well as beautiful.
Keşke hala eskiden olduğu gibi yüzebilsem.
- I wish I could still swim as well as I used to.