Ben burada adamakıllı eğlendim.
- I thoroughly enjoyed myself here.
Polis binaları adamakıllı araştırdı.
- The police searched the premises thoroughly.
Ayvaları iyice yıkayın.
- Wash the quinces thoroughly.
İyice İngilizce çalışsan iyi olur.
- You had better study English thoroughly.
Onlar yağmurda tamamen ıslandılar.
- They got thoroughly wet in the rain.
Onun işinden tamamen tatmin olduk.
- We were thoroughly satisfied with his work.