Ben burada adamakıllı eğlendim.
- I thoroughly enjoyed myself here.
Tom'u adamakıllı sorumlu bir birey olarak düşünüyorum.
- I consider Tom a thoroughly responsible individual.
Tom iyice depresifti.
- Tom was thoroughly depressed.
İyice İngilizce çalışsan iyi olur.
- You had better study English thoroughly.
Onlar yağmurda tamamen ıslandılar.
- They got thoroughly wet in the rain.
Tom'u tamamen kontrol ettim.
- I checked Tom thoroughly.