in a state of believing, especially from evidence but not necessarily

listen to the pronunciation of in a state of believing, especially from evidence but not necessarily
English - Turkish

Definition of in a state of believing, especially from evidence but not necessarily in English Turkish dictionary

convinced
inandırılmış
convinced
kanaat getirmek
convinced
inandırılan
convinced
kani olmak
convinced
{f} inandır
convinced
ikna olmuş

Tom ikna olmuş görünmüyor. - Tom doesn't seem convinced.

Tom ikna olmuş görünmüyor. - Tom doesn't look convinced.

convinced
inandir(mak)
convinced
{s} inanmış

Tom haklı olduğuna inanmış. - Tom is convinced he's right.

Tom çok inanmış görünmüyor. - Tom doesn't seem too convinced.

convinced
emin/inançlı
convinced
ikna et

Tom biraz zayıflamam konusunda kesinlikle beni ikna etti. - Tom certainly convinced me that I should lose some weight.

O, Tom'la evlenmemesi için kızını ikna etti. - He convinced his daughter to not marry Tom.

English - English
convinced