in a severe manner

listen to the pronunciation of in a severe manner
English - Turkish

Definition of in a severe manner in English Turkish dictionary

severely
sert bir biçimde

Rakibini sert bir biçimde eleştirdi. - He criticized his rival severely.

Onlar Almanya'yı sert bir biçimde cezalandıracak bir antlaşma talep ettiler. - They demanded a treaty that would punish Germany severely.

in a manner
sanki
severely
sert olarak
severely
şiddetle

İnsanlar, inşaatı sırasında Eyfel Kulesi'ni şiddetle eleştirdiler. - People severely criticized the Eiffel Tower during its construction.

Bu sabahtan beri şiddetle yağmur yağıyor, bu yüzden bir yere gitmek istemiyorum. - It has been raining severely since this morning. That's why I don't want to go anywhere.

severely
ciddi olarak

Tom ciddi olarak dövülmüştü. - Tom had been severely beaten.

O zamandan beri onun inancı ciddi olarak sarsıldı. - Since then, his faith has been severely shaken.

severely
sıkı sıkı
in a manner
bir şekilde
severely
ağır

Tom ağır cezalandırılmalı. - Tom must be severely punished.

Tom bana ağır biçimde hakaret etti ama ben ona aynen karşılık verdim. - Tom insulted me severely, but I gave him tit for tat.

severely
ciddi bir şekilde

Böyle bir şey hırsızlık olarak kabul edilir ve ciddi bir şekilde cezalandırılmak zorundadır. - Such a thing is considered theft and it has to be punished severely.

Fırtına ürünlere ciddi bir şekilde zarar verdi. - The storm severely damaged the crops.

English - English
severely
in a manner
in a way, in a fashion
in a severe manner

    Hyphenation

    in a se·vere man·ner

    Turkish pronunciation

    în ı sıvîr mänır

    Pronunciation

    /ən ə səˈvər ˈmanər/ /ɪn ə səˈvɪr ˈmænɜr/
Favorites