in a putrid state; spoiled; tainted; vitiated; unsound

listen to the pronunciation of in a putrid state; spoiled; tainted; vitiated; unsound
English - Turkish

Definition of in a putrid state; spoiled; tainted; vitiated; unsound in English Turkish dictionary

corrupt
{s} yiyici
corrupt
bozmak (dili)
corrupt
kokuşmuş
corrupt
-e rüşvet yedirmek
corrupt
doğru yoldan saptırmak
corrupt
kötü

Biz kötü ve yolsuz liderlerimizden nefret ediyoruz! - We hate our wicked and corrupt leaders!

En iyi yolsuzluk, en kötüdür. - The corruption of the best is the worst.

corrupt
(insanı) bozmak
corrupt
boz

Seçmenler bozuk olmamalıdır. - Voters must not be corrupted.

Siyasetçilerimizin ahlakı bozuldu. - The morals of our politicians have been corrupted.

corrupt
kötüleştirmek
corrupt
yozlaştırmak
corrupt
rüşvet ver/boz
corrupt
kötü duruma sokmak
corrupt
fırsatçı
corrupt
özgünlüğünü bozmak
corrupt
yanlış
corrupt
laçka
corrupt
ahlaksız/bozuk
corrupt
{s} yanlış dolu (metin)
English - English
corrupt
in a putrid state; spoiled; tainted; vitiated; unsound
Favorites