Hemen şimdi buradan çıkıyoruz.
- We're getting out of here in a moment.
Tom bir an için durakladı.
- Tom paused momentarily.
Tom bir an için şaşırmıştı.
- Tom was momentarily disoriented.
Geçici olarak kördüm.
- I was momentarily blinded.
Işık beni geçici olarak kör etti.
- The light momentarily blinded me.