in a manner such that the back precedes the front.

listen to the pronunciation of in a manner such that the back precedes the front.
English - Turkish

Definition of in a manner such that the back precedes the front. in English Turkish dictionary

backwards
geriye

Tom geriye tökezledi. - Tom stumbled backwards.

Tom geriye adım attı. - Tom stepped backwards.

backwards
arka tarafa
backwards
geri geri
backwards
çekingen
backwards
geriye (doğru)
backwards
geçmişte
backwards
geçmişe
backwards
arkaya
backwards
ters

Öğrenciler öğretmenin kazağını ters giydiğini gördüklerinde alçak sesle güldüler. - The students laughed under their breath when they saw that the teacher had put on his sweater backwards.

Belki bütün bunu tersine yapıyoruz. - Maybe we're doing this all backwards.

backwards
ters olarak
backwards
geriye doğru

Tom, geriye doğru bir adım attı. - Tom took a step backwards.

Hayat sadece geriye doğru anlaşılabilir ama ileriye doğru yaşanmalıdır. - Life can only be understood backwards, but it must be lived forwards.

backwards
geri

Tom Mary'yi memnun etmek için geriye doğru eğilir. - Tom bends over backwards to please Mary.

Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır? - Why is it easier to park the car backwards than forwards?

backwards
tersine

Belki bütün bunu tersine yapıyoruz. - Maybe we're doing this all backwards.

English - English
backwards

The tour guide walked backwards while droning on to the bored seniors.

in a manner such that the back precedes the front.
Favorites