Ben bir anlamda asabiyim.
- I am nervous in a sense.
Onun söylediği bir anlamda doğru.
- What she says is right in a sense.
Bir bakıma, o doğrudur.
- In a sense, it is true.
Sanırım onun söylediği bir bakıma doğru.
- I think what he said is true in a sense.