in a hurry, in a rush

listen to the pronunciation of in a hurry, in a rush
English - Turkish

Definition of in a hurry, in a rush in English Turkish dictionary

in haste
aceleyle, telaşla
in haste
acilen
in haste
ayaküstü
in haste
acele

Bu ders kitabının, aceleyle basıldığı için, bir sürü hatası var. - This textbook, having been printed in haste, has a lot of printing mistakes.

Ben ilk otobüse zamanında yetişmek için aceleyle kahvaltı yaptım. - I had breakfast in haste in order to be in time for the first bus.

in haste
aceleyle, telaşla. in his/her own backyard kendi çevresinde
English - English
in haste