Teşvik paketi ağır biçimde eleştirildi.
- The stimulus package was heavily criticised.
Tüm bu mallar ağır biçimde vergilendiriliyor.
- All these goods are heavily taxed.
Bill babasının çokça sigara içmesinden nefret ediyor.
- Bill hates his father smoking heavily.
Çok yağmur yağdı ve dolayısıyla beyzbol maçı iptal edildi.
- It rained heavily, and consequently the baseball game was called off.
Tom aşırı derecede nefes alıyor.
- Tom is breathing heavily.
Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
- The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
Ağır şekilde sakinleşmiştim.
- I was heavily sedated.
Bina yangında ağır şekilde hasar gördü.
- The building was heavily damaged by fire.
Şiddetle yağmur yağdığı için okula geç kaldık.
- We were late for school because it rained heavily.
Eğer çok şiddetle yağmur yağmasaydı oyun iptal edilmezdi.
- The game would not have been called off if it hadn't rained so heavily.