in a frantic way

listen to the pronunciation of in a frantic way
English - Turkish

Definition of in a frantic way in English Turkish dictionary

frantically
çılgınca

Tom çılgınca mücadele etti. - Tom struggled frantically.

Sağlık görevlileri Tom'un hayatını kurtarmak için çılgınca çalıştı. - Paramedics worked frantically to save Tom's life.

in a way
(deyim) bir bakima
frantically
Delirmiş bir halde, çıldırmış bir halde
in a way
bir bakıma

Paris bir bakıma dünyanın merkezidir. - Paris is the center of the world, in a way.

Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı. - Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth.

in a frantic way

    Hyphenation

    in a fran·tic way

    Turkish pronunciation

    în ı fräntîk wey

    Pronunciation

    /ən ə ˈfrantək ˈwā/ /ɪn ə ˈfræntɪk ˈweɪ/
Favorites