English - Turkish
Definition of in a flat manner; directly; flatly in English Turkish dictionary
- flat
- düz yüzey
- flat
- {s} patlak
Bir patlak tekerim var.
-I've got a flat tire.
Bisikletimin patlak lastiği var.
-My bike has a flat tire.
- flat
- ova
- flat
- (Dilbilim) bemolleşme
- flat
- gazı kaçmış (içecek)
- flat
- geniş düz yer
- flat
- değişmez
- flat
- yavanlık
- flat
- gazsız
- flat
- harap
- flat
- bataklık
- flat
- {i} müz. bemol
- flat
- kati
- flat
- {s} gazı gitmiş (meşrubat/bira/şampanya)
- flat
- {s} kısık
- flat
- {i} apartman dairesi, daire
- flat
- yas
- flat
- düşmek
- flat
- donuk/tam/sıkıcı/düz
Related Terms
English - English
Definition of in a flat manner; directly; flatly in English English dictionary
- flat
in a flat manner; directly; flatly
Hyphenation
in a flat manner; directly; flat·lyPronunciation
Resimler
Favorites