in a fair manner; clearly; openly; plainly; fully; distinctly; frankly

listen to the pronunciation of in a fair manner; clearly; openly; plainly; fully; distinctly; frankly
English - Turkish

Definition of in a fair manner; clearly; openly; plainly; fully; distinctly; frankly in English Turkish dictionary

fairly
yansızca
fairly
dosdoğru
fairly
hayli
fairly
(Ticaret) tamamıyla
fairly
kurallara uygun biçimde
fairly
dürüst bir biçimde

Herkese dürüst bir biçimde davranalım. - Let's treat everybody fairly.

fairly
yeterli
fairly
oldukça

Tom dün girdiği sınavda oldukça iyi yaptı. - Tom did fairly well on the test he took yesterday.

Tom görünmeden Mary'yi izlemeyi oldukça kolay buldu. - Tom found it fairly easy to follow Mary without being seen.

fairly
açıkça
fairly
dürüstçe

Medyanın, haberleri dürüstçe sunduğunu hissediyor musun? - Do you feel that the media presents the news fairly?

O, bana karşı dürüstçe davrandı. - He acted fairly toward me.

fairly
güzelce
fairly
adeta
fairly
uygun bir şekilde
fairly
tamamen/oldukça/dürüstçe
fairly
âdeta: He fairly flew down the stairs. Merdivenlerden âdeta uçarak
fairly
safça
fairly
tarafsızca

Tom'a tarafsızca davranıldı. - Tom was treated fairly.

fairly
oldukça: fairly big oldukça büyük
English - English
fairly
in a fair manner; clearly; openly; plainly; fully; distinctly; frankly
Favorites