inşaatçı

listen to the pronunciation of inşaatçı
Turkish - English
builder

Builders, like my cousin, often have to carry heavy materials to site. - Kuzenim gibi inşaatçılar, sık sık şantiyeye ağır malzemeler taşımak zorundalar.

building contractor
building contractor, contractor; builder
(official) who accords importance to public works; (official) who instigates the construction of various public works
contractor, builder
constructor
contractor
constructer
build

Builders, like my cousin, often have to carry heavy materials to site. - Kuzenim gibi inşaatçılar, sık sık şantiyeye ağır malzemeler taşımak zorundalar.

inşaat
{i} building

After fifteen years at a building firm, Bill Pearson was given the responsible position of area manager. - Bir inşaat şirketinde on beş yıldan sonra, Bill Pearson'a sorumlu bölge müdürü pozisyonu verildi.

Wooden buildings catch fire easily. - Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.

inşaat
construction

The construction of the hospital is about to end. - Hastane inşaatı bitmek üzere.

A crane raises heavy construction materials. - Bir vinç ağır inşaat malzemelerini kaldırır.

inşaat
constructional
inşaat
buildings

Wooden buildings catch fire easily. - Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.

inşaat
civil work
inşaat
constructions
inşaat
(Jeoloji) constraction
inşaat
constructing

Yesterday, we finished constructing the new stage. - Dün yeni aşama inşaatını tamamladık.

inşaat
constructive
inşaat
structures
inşaat
constructions, buildings; building; constructing, building
inşaat
architecture
inşaat
(a) building under construction
inşaat
building, construction
inşaat
erection
inşaat
builder

Builders, like my cousin, often have to carry heavy materials to site. - Kuzenim gibi inşaatçılar, sık sık şantiyeye ağır malzemeler taşımak zorundalar.

kötü malzeme ile ev yapan inşaatçı
jerry builder