improvised; without prior preparation; extemporaneous; unplanned

English - Turkish

Definition of improvised; without prior preparation; extemporaneous; unplanned in English Turkish dictionary
impromptu: {i} hazırlıksız yapılmış şey
impromptu: doğaçtan
impromptu: önceden tasarlanmadan
impromptu: doğaçtan yapılan
impromptu: hazırlıksız
impromptu: doğaçlama
Birkaç arkadaşı aradım ve doğaçlama bir parti verdik. - I called a few friends and we had an impromptu party.
impromptu: hemen o anda yapılıveren
impromptu: irtical
impromptu: küçük parça
impromptu: hazırlıksız söylenmiş veya yapılmış şey
impromptu: {s} (hazırlık yapılmadan) o anda yapılan, hazırlıksız; doğaçtan/irticalen yapılan. z. hazırlıksız olarak, hazırlıksız; doğaçtan, irticalen
impromptu: {i} emproptü
impromptu: empromptü
impromptu: irticalen
impromptu: hazırlıksız olarak
impromptu: {s} hazırlıksız yapılan

English - English

Definition of improvised; without prior preparation; extemporaneous; unplanned in English English dictionary: impromptu

improvised; without prior preparation; extemporaneous; unplanned

Hyphenation

improvised; with·out pri·or preparation; extemporaneous; unplanned

History

Favorites