improving, building; growing, maturing

listen to the pronunciation of improving, building; growing, maturing
English - Turkish

Definition of improving, building; growing, maturing in English Turkish dictionary

developing
{s} gelişen

Newton İngiliz parası taklitçiliğini önlemek için gelişen tekniklerde etkiliydi. - Newton was instrumental in developing techniques to prevent counterfeiting of the English money.

developing
{s} gelişmekte olan

Çoğu gelişmekte olan ülkelerde kentsel nüfus çok hızlı artıyor. - The urban population in most developing countries is increasing very fast.

Aç insanların % 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşar. - 98% of hungry people live in developing countries.

developing
{f} geliştir

Yeni malzemelerin geliştirilmesi ile uğraşmaktadır. - He is engaged in developing new materials.

Turizmi büyük çapta geliştirme umutlarımız vardı. - We had hopes of developing tourism on a big scale.

developing
{s} ilerleyen
developing
gelişerek
developing
geliştirme

Turizmi büyük çapta geliştirme umutlarımız vardı. - We had hopes of developing tourism on a big scale.

Onun çalışmaları bilimsel araştırmayı geliştirmeye çok katkıda bulundu. - Her studies contributed greatly to developing scientific research.

developing
inkişaf
developing
developman
developing
{i} gelişmekte o

Hindistan gelişmekte olan bir ülkedir. - India is a developing country.

Aç insanların % 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşar. - 98% of hungry people live in developing countries.

developing
{f} geliştir: prep.gelişerek
English - English
{i} developing