Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

improving, building; growing, maturing

listen to the pronunciation of improving, building; growing, maturing
English - Turkish

Definition of improving, building; growing, maturing in English Turkish dictionary

developing
{s} gelişen

Newton İngiliz parası taklitçiliğini önlemek için gelişen tekniklerde etkiliydi. - Newton was instrumental in developing techniques to prevent counterfeiting of the English money.

developing
{s} gelişmekte olan

Çoğu gelişmekte olan ülkelerde kentsel nüfus çok hızlı artıyor. - The urban population in most developing countries is increasing very fast.

Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler. - Advanced countries must give aid to developing countries.

developing
{f} geliştir

Yeni malzemelerin geliştirilmesi ile uğraşmaktadır. - He is engaged in developing new materials.

Onun çalışmaları bilimsel araştırmayı geliştirmeye çok katkıda bulundu. - Her studies contributed greatly to developing scientific research.

developing
{s} ilerleyen
developing
gelişerek
developing
geliştirme

Onun çalışmaları bilimsel araştırmayı geliştirmeye çok katkıda bulundu. - Her studies contributed greatly to developing scientific research.

Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar. - Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.

developing
inkişaf
developing
developman
developing
{i} gelişmekte o

Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti. - Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries.

Aç insanların % 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşar. - 98% of hungry people live in developing countries.

developing
{f} geliştir: prep.gelişerek
English - English
{i} developing