Ben gerçekten onları hayran bırakmak istiyorum.
- I really want to impress them.
Ben gerçekten onu hayran bırakmak istiyorum.
- I really want to impress him.
Beni etkilemekten asla vazgeçmiyorsun.
- You never cease to impress me.
Tom babasını etkilemek için çok çalışıyor.
- Tom has been trying hard to impress his father.
Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
- I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.
Sergi çok etkileyiciydi.
- The exhibition was very impressive.
Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.
- I was impressed by the general knowledge of Japanese students.
Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
- I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.
You impressed me with your command of Urdu.
Such admonitions, in the English of the Authorized Version, left an indelible impress on imaginations nurtured on the Bible .
We impressed our footprints in the wet cement.
That first view of the Eiger impressed itself on my mind.
The liner was impressed as a troop carrier.
Henderson impressed in his first game as captain.
... because I don't want people to feel like I'm impressing any ...