English - Turkish
Definition of importunate; pressing; urgent in English Turkish dictionary
- important
- {s} mühim
Arkadaşlar onun için çok mühimdir.
-Friends are very important to her.
Keyfiyet, kemiyetten mühimdir.
-Quality is more important than quantity.
- important
- önemli
Önemli bir rolüm var.
-I have an important role.
Su, insanlar için önemlidir.
-Water is important for people.
- important
- muazzam
- important
- sayılı
Yüzyıllık Yalnızlık İspanyol edebiyatının Don Kişottan bu yana en önemli eseri sayılır.
-One Hundred Years of Solitude is considered the most important work of Spanish literature since Don Quixote.
- important
- {s} saygın
- important
- ehemmiyetle
- important
- {s} ciddi
Dergi senatöre karşı birçok ciddi suçlama yaydı.
-The magazine spread many important charges against the Senator.
- important
- importantlyönemle
- important
- {s} sözü geçer
- important
- {s} okkalı
- important
- {s} kibirli
- important
- nufuzlu
- important
- {s} etkili, nüfuzlu, itibarlı
- important
- sıkkıcı bir şekilde
- important
- {s} nüfuzlu
- important
- {s} kendini beğenmiş
Related Terms
English - English
Definition of importunate; pressing; urgent in English English dictionary
- important
importunate; pressing; urgent
Hyphenation
importunate; pressing; ur·gentPronunciation
Resimler
History
Favorites