important; weighty; not trifling; grave

listen to the pronunciation of important; weighty; not trifling; grave
English - Turkish

Definition of important; weighty; not trifling; grave in English Turkish dictionary

serious
kellifelli
serious
şakaya gelmeyen
serious
tehlikeli

Bu hafif bir hatanın ciddi yaralanmalara yol açabileceği çok tehlikeli bir spor. - It's a very dangerous sport, where a slight mistake can lead to serious injury.

serious
önemli

Önemli bir problemimiz var. - We have a serious problem.

serious
şaka yapmayan
serious
ağrıbaşlı
serious
{s} ağır

Her ikisi de ağır yaralandı. - Both were seriously wounded.

Benim evcil köpeğim ağır hastaydı. - My pet dog was seriously ill.

serious
{s} ciddi

Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor. - On TV someone with a serious look on his face is talking about the problems of our country's future.

Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al. - Take things a little more seriously.

serious
{s} önemli, ciddi: a serious problem önemli bir sorun
serious
{s} ciddi, ağırbaşlı: serious person ağırbaşlı kimse
serious
vakarlı
serious
{s} tehlikeli, ağır, ciddi: a
serious
ciddi olarak
serious
(Tıp) Ciddi, vahim
serious
{s} ağırbaşlı
English - English
serious