Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

imaret

listen to the pronunciation of imaret
English - Turkish
imaret
Turkish - Turkish
Yoksullara yiyecek dağıtan hayır kurumu
İmarethane
evare
evar
İMARET
(Osmanlı Dönemi) Hayrat için fakirlere yemek verilen yer. Bak: Amâir
İMARET
(Osmanlı Dönemi) Mâmur etmek, şenlendirmek. Mâmurluk
İMARET
(Hukuk) Emirlik; bir kavmin, bir ülkenin başkanlığı; yoksullara yiyecek dağıtmak için kurulmuş hayır evi
İMARET KEMERİ
(Osmanlı Dönemi) Eskiden medresenin en güçlü, kuvvetli, kıdemli ve sözü dinlenen talebesi hakkında kullanılır bir tabirdi. Ayrıca bu tabir, medrese talebelerinden iaşe işlerine bakmak üzere bir sene müddetle seçilenler hakkında da kullanılırdı. Bunlar, bellerine kemer taktıkları için bu isim verilmişti
İmaret
(Osmanlı Dönemi) VASÎLE
İmaret
(Osmanlı Dönemi) EVAR
English - English
An Ottoman soup kitchen built between the fourteenth and nineteenth centuries, often part of a larger complex or waqf
a hostel for pilgrims in Turkey
A lodging house for Mohammedan pilgrims
Turkish - English
mission
cultivation
soup
imaret
imaret/mescit yapılmadan dilenciler/körler dizildi/kapıyı aldı
(Konuşma Dili) Even though the thing is only in the planning stage, some people are already planning how they'll benefit from it