The speaker hinted at corruption in the political world.
- Konuşmacı siyasi dünyadaki yozlaşmayı ima etti.
The pilot hinted that it might be a UFO.
- Pilot onun bir UFO olabileceğini ima etti.
I know what you're implying, and I don't like it.
- Neyi ima ettiğini biliyorum ve bundan hoşlanmıyorum.
I wasn't implying anything.
- Ben bir şey ima etmiyordum.