illustration search example

listen to the pronunciation of illustration search example
English - Turkish

Definition of illustration search example in English Turkish dictionary

women
kadınlar

Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim. - Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.

Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar. - Japanese women carry their babies on their backs.

children
çocuklar

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler. - Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.

Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi. - It seems that the children will have to sleep on the floor.

women
kadın

Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar. - Japanese women carry their babies on their backs.

Kadınlar ondan hoşlanmadılar. - Women didn't care for him.

men
adam

Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü. - Dima slept with 25 men in one night and then killed them.

Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı. - Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.

children
i., çoğ., bak. child
children
çocuk

ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir. - According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.

Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi. - It seems that the children will have to sleep on the floor.

men
insan/erkek/adam
children
çocukları

Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin. - For our children to be safe, please do not enter adult sites.

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

children
(Bilgisayar) alttakiler
children
döl döş
women
kadın milleti
men
(Tıp) Her ay tekrarlayan uterus kanaması (adet) anlamına önek
groups
gruplar

O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti. - He confessed in court that he was in touch with racist groups.

Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın. - Work on the assignment in small groups.

men
erkek

Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir. - This building is a capsule hotel lodging men and women.

Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar. - Those young men are independent of their parents.

children
childs
women
i., çoğ., bak. woman
English - English
photographs
men
children
women
groups
illustration search example

    Hyphenation

    il·lus·tra·tion search ex·am·ple

    Turkish pronunciation

    îlıstreyşın sırç îgzämpıl

    Pronunciation

    /ˌələsˈtrāsʜən ˈsərʧ əgˈzampəl/ /ˌɪləsˈtreɪʃən ˈsɜrʧ ɪɡˈzæmpəl/
Favorites