illuminated, made light; aflame

listen to the pronunciation of illuminated, made light; aflame
English - Turkish

Definition of illuminated, made light; aflame in English Turkish dictionary

lit
aydınlatılmış

Caddeler parlak bir biçimde aydınlatılmış. - The streets are brightly lit.

Sahne her iki taraftan aydınlatılmıştı. - The stage was lit from both sides.

lit
{f} yak

Ben biraz daha erken çıksaydım, son treni yakalardım. - If I had left a little earlier, I would have caught the last train.

Diğer sigarayı yaktı fakat onu derhal söndürdü. - He lit another cigarette, but immediately put it out.

lit
light yan/yak/aydınlat
lit
tutuşturulmuş
lit
yanan

Tom boş odaya girdi ve hemen küllükte yanan bir sigara fark etti. - Tom entered the empty room and immediately noticed a lit cigarette in the ashtray.

Tom sağ elinde yanan bir mum tutuyor. - Tom is holding a lit candle in his right hand.

lit
yanmış
lit
{s} küfelik
lit
{s} sarhoş

Tom birkaç büyük bardak şarap içti ve biraz sarhoş oldu. - Tom has had several large glasses of wine and has gotten a little drunk.

Tom biraz sarhoş hissetti. - Tom felt a little woozy.

lit
karyola
lit
evlenme

O evlenmek için biraz genç görünüyor. - She looks a little young to get married.

lit
yatak

Yataktan çıkmadan önce günün geriye kalanında ne yapacağım hakkında düşünerek biraz zaman harcarım. - Before I get out of bed, I spend a little time thinking about what I'll be doing the rest of the day.

Eğer iyi hissetmiyorsan, belki de yatakta biraz daha dinlenmelisin. - If you aren't feeling well, maybe you should rest in bed a little longer.

lit
katman
lit
f., bak. light. s
English - English
{s} lit
illuminated, made light; aflame
Favorites