ilk kez

listen to the pronunciation of ilk kez
Turkish - English
first

I saw a movie for the first time in two years. - İki yılda ilk kez bir film izledim.

He went to Paris for the first time. - Paris'e ilk kez gitti.

first-time

Tom's a first-time offender. - Tom bir ilk kez yakalanan.

for the first time

I saw Yoshida for the first time in five years. - Ben, beş yıl içinde, ilk kez Yoshida ile görüştüm.

He went to Paris for the first time. - Paris'e ilk kez gitti.

early times
first time

He went to Paris for the first time. - Paris'e ilk kez gitti.

She went to Paris for the first time. - Paris'e ilk kez gitti.

ilk kez kırpılan koyun
shearling
İlk kez
for the first time
İlk kez
very first time
sosyeteye ilk kez takdim edilen genç kız
deb
sosyeteye ilk kez tanıtılan delikanlı
debutant
sosyeteye ilk kez tanıtılan genç kız
debutante
ilk kez
Favorites