Turkish - English
Definition of ilikle in Turkish English dictionary
- button up
- To fasten with a button or buttons
Button up your shirt cuff. It has come undone.
- To fasten all the buttons on a coat, or similar item of clothing, to keep warm
Button up well. It's freezing outside today.
- see button 2
- fasten with a button or buttons; close well
- ilik
- marrow
- ilik
- {i} pith
- ilik
- {i} buttonhole
- iliklemek
- loop
- iliklemek
- {f} fasten
- ilik
- frog
- iliklemek
- do up
- ilik
- (Tekstil) button-hole
- ilik
- medulla
- ilik
- button hole
- ilik
- lukewarm
- ilik
- grummet
- ilik
- loop
- ilik
- eye
- ilik
- bone marrow
- ilik
- truculent
- ilik
- becket
- iliklemek
- button up
- iliklemek
- to button up
- iliklemek
- to button, button (something) up
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ilikle in Turkish Turkish dictionary
- ilik
- Gördek balığına verilen bir başka ad
- ilik
- Giysilerin, yorgan çarşaflarının, yastık kılıflarının vb.nin gereken belirli yerlerine iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
- ilik
- Kemiklerin iç boşluklarını dolduran yağlı madde
- ilik
- Düğme deliği
- ilik
- Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
- ilik
- magz
- iliklemek
- Bir şeyin düğmesini iliğine geçirmek
- İLİK
- (Osmanlı Dönemi) Kemiğin içinde bulunan madde
- İLİK
- (Osmanlı Dönemi) t. Elbisenin düğme geçmeye mahsus deliği
- İlik
- (Osmanlı Dönemi) NIKY