Turkish - English
Definition of ilik in Turkish English dictionary
- marrow
- buttonhole
- pith
- frog
- (Tekstil) button-hole
- grummet
- loop
- eye
- bone marrow
- medulla
- button hole
- lukewarm
- truculent
- becket
- ilik kemiği
- (Gıda) marrow bone
- ilik nakli
- (Tıp) marrow transplant
- ilik nakli
- Bone marrow transplant
- ilik (ile ilgili)
- medullary
- ilik altı astarı
- buttonhole facing
- ilik açmak
- buttonhole
- ilik dikiş
- (Tekstil) buttonhole stitch
- ilik dikişi
- (Tekstil) button-hole stitch
- ilik dışı
- extramedullary
- ilik gibi
- 1. (meat) delicious and done to a turn, toothsome, scrumptious. 2. slang delectable, luscious, toothsome, voluptuous (young woman)
- ilik gibi
- marrowy
- ilik içi
- (Anatomi) intramedullary
- ilik kemikleri
- marrowbones
- ilik kemiği
- marrowbone
- ilik makinesi
- buttonhole machine
- ilik makinesi
- (Tekstil) lockstitch button holer
- ilik yangısı
- (Tıp) spinal cord inflammation
- ilik yangısı
- (Tıp) myelitis
- ilik zar
- (Anatomi) medullary membrane
- ilik çıkarma
- (Tıp) medullectomy
- murdar ilik
- (Konuşma Dili) spinal cord
- soğan ilik
- medulla oblongata
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ilik in Turkish Turkish dictionary
- Gördek balığına verilen bir başka ad
- Giysilerin, yorgan çarşaflarının, yastık kılıflarının vb.nin gereken belirli yerlerine iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
- Kemiklerin iç boşluklarını dolduran yağlı madde
- Düğme deliği
- Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
- magz
- İLİK
- (Osmanlı Dönemi) Kemiğin içinde bulunan madde
- İLİK
- (Osmanlı Dönemi) t. Elbisenin düğme geçmeye mahsus deliği
- sun'ilik
- Yapma, yapay olma durumu veya özelliği, yapaylık
- İlik
- (Osmanlı Dönemi) NIKY
Related Terms
ilik
Hyphenation
i·likPronunciation
Resimler
History
Favorites