ilişikteki

Turkish - English

Definition of ilişikteki in Turkish English dictionary: attached; enclosed
ilişik: relation
ilişik: {s} annexed
ilişik: enclosure
ilişik: herewith
ilişik: concerning
ilişik: bond
ilişik: connection
ilişik: pertaining
ilişik: attached
ilişik: attached (to); (something) enclosed (with) (a letter)
ilişik: attached, enclosed; concerning, pertaining, relating (to); connection, relation, bond; enclosure
ilişik: relation, connection
ilişik: enclosure (of a letter)
ilişik: obstacle, impediment, hindrance, hitch
ilişik: related to, connected with
ilişik: attach

Turkish - Turkish

Definition of ilişikteki in Turkish Turkish dictionary
ilişik: İliştirilmiş, eklenmiş, bağlanmış, merbut
ilişik: Bir şeyle ilgili, ilişkin, ait
ilişik: Bir şeyle ilgili, ilişkin, ait: "Listelere ilişik açıklama, sabaha karşı aldığı bir telgraf kadar şaşırtıcıydı."- N. Cumalı. İlgi, bağlılık, ilişki, münasebet: "Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir..."- Anayasa
ilişik: İlgi, bağlılık, ilişki, münasebet
ilişik: Eklenmiş olan bölüm

ilişikteki

Hyphenation

i·li·şik·te·ki

History

Favorites