ilginçlik

listen to the pronunciation of ilginçlik
Turkish - English
quaintness
kink
being interesting, interestingness
savour
piquancy
being interesting
ilginç
interesting

I had an interesting conversation with my neighbor. - Komşumla ilginç bir muhabbet ettim.

You know many interesting places, don't you? - Çok ilginç yerler biliyorsun, değil mi?

ilginç
{s} curious

There is a curious story about an Englishman. - Bir İngiliz hakkında ilginç bir hikaye var.

It's a curious coincidence. - Bu ilginç bir tesadüf.

ilginç
kooky
ilginç
exciting

This story is interesting, funny and even exciting. - Bu hikaye ilginç, eğlenceli ve hatta heyecan verici.

ilginç
attracted
ilginç
exotic
ilginç
entertaining
ilginç
readable
ilginç
juicy
ilginç
attractive

It's not that I seriously like him. I just find him very attractive. - Aslında onu sevmiyorum, sadece ilginç buluyorum.

Tokyo is the least attractive town to me. - Tokyo benim için en az ilginç şehirdir.

ilginç
chamber
ilginç
refreshing
ilginç
piquant
ilginç
unput-downable
ilginç
{s} quaint
İlginçlik
interestingness

There are two interestingness measures for association rules which are minimum support and minimum confidence.

ilginç
absorbing
ilginç
taking

Why is taking pictures of trains so interesting? - Neden trenlerin resimlerini çekmek çok ilginç?

Why is taking pictures of trains interesting? - Trenlerin resimlerini çekmek neden ilginçtir?

ilginç
interesting; absorbing, gripping
ilginç
far out
ilginç
quirky
ilginç
crackpot
ilginç
engrossing
ilginç
picturesque
ilginç
gripping
ilginç
fastmoving
ilginç
amazing
ilginç
riveting
Turkish - Turkish
İlginç olma durumu
ilginç
İlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çekici olan, enteresan, alâkabahş
ilginç
İlgi uyandıran, ilgi ve dikkat çekici olan, enteresan: "Yöneticinin Karpiç gecelerine dair de ilginç anıları vardı."- Ç. Altan