Definition of ilgili in Turkish English dictionary
- related
The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira.
- Daha önceki İtalyan para birimi liradır.ve onun sembolü £ dır.O Türk lirasıyla ilgili değildir.
English and German are two related languages.
- İngilizce ve Almanca iki ilgili dildir.
- concerned
I've been concerned about Tom.
- Tom'la ilgili endişeliyim.
I'm not concerned with that.
- Ben onunla ilgili değilim.
- (Hukuk) relevant
I don't see how that's relevant.
- Onun nasıl ilgili olduğunu anlamıyorum.
The content of his speech is not relevant to the subject.
- Konuşmasının içeriği, konu ile ilgili değildir.
- interested
She's very interested in music.
- O, müzikle çok ilgilidir.
She didn't seem interested.
- O, ilgili görünmüyordu.
- associated
Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle.
- Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.
There are comments associated with this question.
- Bu sorunla ilgili yorumlar bulunmaktadır.
- involved
I'm aware of the risks involved.
- İlgili risklerin farkındayım.
I try to stay involved.
- Ben ilgili kalmaya çalışıyorum.
- interested (in); concerned, involved; relevant; connected (with), related; concerning, regarding
- respective
- pertinent
Tom asked a few pertinent questions.
- Tom birkaç ilgili soru sordu.
- curious
- (Ticaret) concerning
Are you aware of anything concerning his past life?
- Onun geçmiş yaşamı ile ilgili bir şeyin farkında mısınız?
Concerning this matter, I'm the one to blame.
- Bu konuyla ilgili, suçlanması gereken kişi benim.
- connected with
Mary collects anything that's connected with squirrels.
- Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar.
- engage
The media got wind of a rumor about his engagement and came quickly.
- Medyanın onun sözleşmesi ile ilgili bir söylenti rüzgarı vardı ve hızlı geldi.
Tom's parents congratulated him on his engagement.
- Tom'un anne-babası onun nişanı ile ilgili onu tebrik ettiler.
- germane to
- (Bilgisayar) re
- attached
- relating
- (Bilgisayar) contact
Hey! This is not the right place. You should contact the actual national coach for information regarding this.
- Hey! Bu doğru yer değil. Sen bununla ilgili bilgi için gerçek milli takım antrenörüyle temas kurmalısın.
- with regard to
With regard to the problem, they have another opinion.
- Sorunla ilgili olarak, onların başka bir görüşü var.
I have nothing to say with regard to that problem.
- Benim o sorunla ilgili söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- (Ticaret) regarding
I'd like to point out some problems regarding your suggestion.
- Senin önerinle ilgili bazı sorunları işaret etmek istiyorum.
Regarding this project, have you seen the contract?
- Bu proje ile ilgili olarak, sözleşmeyi gördün mü?
- companion
- relative
Listen to the facts relative to the issue.
- Sorunla ilgili gerçekleri dinleyin.
- interested in, curious about
- anent
- relevant: ilgili evraklar the relevant documents
- interested, concerned, involved: ilgili kişiler those concerned
- about
On TV someone with a serious look on his face is talking about the problems of our country's future.
- Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor.
I will get in touch with you again about this matter.
- Bu konuyla ilgili seninle tekrar temasa geçeceğim.
- germane
- connected
Mary collects anything that's connected with squirrels.
- Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar.
There was no proof that Fadil was connected to Layla's disappearance.
- Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu.
- pertaining to, related to, connected with, concerned with, relevant to, apropos of
- {i} corresponding
- hot
Our guide misinformed us about the location of the hotel.
- Rehberimiz bize otelin yeriyle ilgili yanlış bilgi verdi.
- appertaining
- assignor
- relevant of
- relate to
- of interest
- appertain
- attach
- gökyüzü ile ilgili
- celestial
- gelgit ile ilgili
- tidal
- ilgili olmak
- relate
- ilgili olmak
- come to
- ilgili olmak
- be pertinent to
- ilgili bulunmak
- respect
- ilgili olarak
- concerning
There is a rule concerning the use of knives and forks.
- Bıçak ve çatal kullanımı ile ilgili olarak bir kural vardır.
- ilgili olmak
- belong
- ilgili makama
- to the responsible department
- ilgili olma durumu, mensubiyet
- be about status, affiliation
- ilgili olmak
- refer
- ilgili olmak
- appertain, apply
- ilgili olmak
- bound up with
- ilgili olmak
- pertain, be pertinent to
- ilgili olmak
- be interested in
- ilgili bölüm
- respective department
- ilgili bölüm
- relevant department
- ilgili konu uzmanı
- (Askeri) subject matter expert
- ilgili makama
- to whom it may concern
- ilgili olmak
- apply
- ilgili olmak
- regard
- ilgili olmak
- appertain
- ilgili olmak
- to concern, to pertain to, to deal with sth
- ilgili olmak
- pertain
- ilgili olmak
- connect
- ilgili taraflar
- the parties concerned
- ilgili yönetmelik uyarınca
- pursuant to relevant by-law
- ilgili yönetmelik uyarınca
- according to the related code
- ilgili ürün
- (Hukuk) concerned product
- ile ilgili
- regarding
Regarding this project, have you seen the contract?
- Bu proje ile ilgili olarak, sözleşmeyi gördün mü?
We are open to all suggestions regarding the new design of the website.
- Biz web sitesinin yeni tasarımı ile ilgili tüm önerilere açığız.
- ile ilgili
- relevant to
The content of his speech is not relevant to the subject.
- Konuşmasının içeriği, konu ile ilgili değildir.
- ile ilgili
- of
- ile ilgili
- with respect to
- ile ilgili
- (with) regard to
- ile ilgili
- re
- ile ilgili
- in respect to
- ile ilgili
- pertaining to
- ile ilgili
- concerning
We have a few questions concerning Tom's medical treatment.
- Tom'un tıbbi tedavisi ile ilgili birkaç sorumuz var.
Are you aware of anything concerning his past life?
- Onun geçmiş yaşamı ile ilgili bir şeyin farkında mısınız?
- ile ilgili
- about
I don't know anything about her family.
- Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
On TV someone with a serious look on his face is talking about the problems of our country's future.
- Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor.
- ile ilgili
- with
Do you have anything to say with regard to this matter?
- Bu konu ile ilgili olarak söyleyeceğin bir şey var mı?
I hear they have a lot of problems with the tunnels in New Zealand.
- Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum.
- ile ilgili
- coupled with
- ile ilgili
- connected
- ile ilgili
- apropos
- ile ilgili
- related to
Several studies, related to the temperature increase in the city, have already been published.
- Şehirde sıcaklık artışı ile ilgili birkaç çalışma zaten yayınlandı.
Cancer may be related to viruses of some kind.
- Kanser bir tür virüs ile ilgili olabilir.
- ile ilgili
- interested in
Tom doesn't seem particularly interested in Mary.
- Tom özellikle Mary ile ilgili görünmüyor.
Fadil became interested in Islam.
- Fadıl, İslam ile ilgili hale geldi.
- ile ilgili
- relative to
- ile ilgili
- over
Up to this point I have presented an overview of the growth of political unrest in the period.
- Bu noktaya kadar ben dönemdeki siyasi huzursuzluğun büyümesi ile ilgili genel bir bakış sundum.
He got over the shock of his father's death.
- Babasının ölümü ile ilgili şoku atlattı.
- ile ilgili
- on
- ile ilgili
- associated with
Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle.
- Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.
- ilke ile ilgili
- principles related to
- ile ilgili olarak
- in connection with sb/sth
- ileum ile coccyx'le ilgili
- (Tıp) iliococcygeal
- ilik (ile ilgili)
- medullary
- ilk türe dönüş ile ilgili
- reversionary
- ilk üç incil ile ilgili
- synoptic
- illüzyon ile ilgili
- phantasmal
- ilâhiyatla ilgili
- theological
- batıl inançla ilgili
- superstitious
- denizcilikle ilgili
- (Hukuk) maritime
- ilgili olmak
- pertain to
- karın ile ilgili
- abdominal
- meslek ile ilgili
- vocational
- babil ile ilgili
- Babylonian
- beyin ile ilgili
- cerebral
- britanya ile ilgili
- British
- eğitimle ilgili
- scholastic
- hayvanlarla ilgili
- animal
My son likes books about animals.
- Oğlum hayvanlarla ilgili kitaplardan hoşlanır.
You know perfectly well that there are regulations concerning animals.
- Hayvanlarla ilgili düzenlemelerin olduğunu çok iyi bilirsiniz.
- inek çiçek hastalığı ile ilgili
- vaccine
- kader ile ilgili
- weird
- kavrama ile ilgili
- cognitive
- kitaplarla ilgili
- bookish
- konu ile ilgili
- germane
- kır hayatıyla ilgili
- bucolic
- sesle ilgili
- phonic
- standart yapılan eşya ile ilgili
- utility
- testis ile ilgili
- testicular
- yönetimle ilgili
- administrative
- şahdamarlar ile ilgili
- carotid
- intiharla ilgili
- suicidal
Tom never told me he was having suicidal thoughts.
- Tom bana intiharla ilgili düşüncelere sahip olduğunu asla söylemedi.
- aile ile ilgili
- domestic
- anne (ile ilgili)
- maternal
- avrupa ile ilgili
- european
- baba (ile ilgili)
- paternal
- bademcik (ile ilgili)
- (Anatomi) tonsillar
- basil (ile ilgili)
- (Biyoloji) bacillary
- bel ile ilgili
- (Tıp) lumbar
- belediye/kent ile ilgili
- municipal
- besin (ile ilgili)
- pabular
- büro işleriyle ilgili
- clerical
- cenin (ile ilgili)
- foetal
- ceza ile ilgili
- penal
- demirle ilgili
- ferrous
- deri ile ilgili
- (Denizbilim) dermal
- dorsum ile ilgili
- (Tıp) dorsalis
- elle ilgili
- manual
- evlenme ile ilgili
- nuptial
- festival ile ilgili
- festive
- göbek (ile ilgili)
- (Anatomi) umbilical
- göbek (ile ilgili)
- omophalic
- güncel konularla ilgili
- relevant
- hacim ölçümüyle ilgili
- volumetric
- ikametgah ile ilgili
- residential
- ilgili kişi
- relevant person
- ilgili kişiye
- whom it may concern
- ilgili makam
- (Politika, Siyaset) concerned authority
- ilgili makama
- whom it may concern
- ilgili olarak
- in concern with
- ilgili olmak
- concern
- ilgili olmak
- belong to
- ilgili olmak
- care
- ilgili olmak
- deal with something
- ilgililer
- those concerned
- jeodezi ile ilgili
- (Askeri) geodetic
- kent ile ilgili
- urban
- kesici dişle ilgili
- incisal
- kuzey kutbu ile ilgili
- (Coğrafya) arctic
- mantar (ile ilgili)
- fungal
- metre ile ilgili
- metrical
- metre ile ilgili
- metric
- mide (ile ilgili)
- (Tıp) gastric
- ordu ile ilgili
- (Askeri) military
- sindirim sistemi ile ilgili
- (Tıp) gastrointestinal
- solunum (ile ilgili)
- (Tıp) respiratory
- strateji ile ilgili
- (Askeri) strategical
- tilki (ile ilgili)
- vulpine
- tiyatro sanatı ile ilgili
- drama
- tohum (ile ilgili)
- germinal
- yasa koyma ile ilgili
- (Ticaret) legislative
- yazı işleriyle ilgili
- clerical
- yuva ile ilgili
- nidal
- yıldız ile ilgili
- stellar
- zirve (ile ilgili)
- climactic
- çiçek (ile ilgili)
- (Tekstil) floral
- özel ders ile ilgili
- tutorial
- ilgili olmak
- deal with
- ilgililer
- they
They are related to colonization.
- Onlar sömürgecilikle ilgililer.
They're interested in swimming.
- Onlar yüzme ile ilgililer.
- kılla ilgili
- capillary
- armoni ile ilgili olan
- which is related to harmony
- dinle ilgili
- about religion
- düş ile ilgili, hayalî
- about falling, dream
- eleştirimcilikle ilgili olan
- eleştirimcilik that are related to
- evren bilimiyle ilgili, kozmolojik
- about the science of the universe, the cosmological
- hayatla ilgili
- about life
- hristiyanlıkla ilgili dinî kuruluş
- Christian religious organizations concerned with
- ilgili olarak
- connectedly
- ilgili olmak
- be into
- ilgili olmak
- to be about to
- ilgili olmak
- bound up
His life was bound up with the town's history.
- karayla, toprakla ilgili, karasal
- with black, territorial, terrestrial
- kazaklara özgü olan, kazaklarla ilgili olan
- peculiar to Jersey, which is associated with sweaters
- kromozomlarla ilgili
- on chromosome
- sayın ilgili
- to whom it may concern
- suyla ilgili, suya ilişkin
- related to water, water-related
- sınıfla ilgili
- related classifications
- tevrat ve incille ilgili
- about the Torah and the Bible
- vatan sevgisi ile ilgili şiirler
- poems about love and devotion to one's country
- veterinerlikle ilgili
- veterinary
- özbeklere özgü olan, özbeklerle ilgili olan
- which are peculiar to Uzbek, Uzbek is associated with
- İlgili
- involving
- afganistan ile ilgili
- Afghan
- afrika ile ilgili
- African
- agnostisizm ile ilgili
- agnostical
- agnostisizm ile ilgili
- agnostic
- ahlak kuralları ile ilgili
- casuistical
- ahlâk kuralları ile ilgili
- casuisticly
- akli faaliyetle ilgili
- noetic
- akraba katili ile ilgili
- parricidal
- alkaloid ile ilgili
- alkaloid
- alpler ile ilgili
- alpine
- alt deriyle ilgili
- dermal
- alşimi ile ilgili
- alchemic
- amazonlar ile ilgili
- Amazonian
- amca ile ilgili
- avuncular
- amca ile ilgili olarak
- avuncularly
- ameliyat ile ilgili
- operative
- amonyak ile ilgili
- ammoniac
- ana katilliği ile ilgili
- matricidal
- anlama ile ilgili
- noematic
- anne tarafıyla ilgili
- enatic
- antikalarla ilgili
- antiquarian
- anüs ile ilgili
- anal