iletici

listen to the pronunciation of iletici
Turkish - English
transmitter, transporter
transmissive
transmitter
kurye
ilet
(Bilgisayar) forward
ilet
{f} transmitting
ilet
{f} transmitted

He has transmitted all his knowledge to his son. - Tüm bilgisini oğluna iletti.

ilet
transmit

He has transmitted all his knowledge to his son. - Tüm bilgisini oğluna iletti.

Music that doesn't transmit feelings, images, thoughts, or memories is just background noise. - Hisleri, görüntüleri, düşünceleri ya da anıları iletmeyen müzik sadece arka fon gürültüsüdür.

Turkish - Turkish
İletme özelliği olan (şey)
iletici
Favorites