Fadil believed he was receiving divine messages.
- Fadıl ilahi mesajlar alıyor olduğuna inanıyordu.
Moses came down from the mountain bearing divine commandments.
- Musa ilahi emirleri taşıyan dağdan indi.
The crowd began to chant.
- Kalabalık ilahi söylemeye başladı.
Tom started chanting.
- Tom ilahi söylemeye başladı.
We often sing hymns together.
- Biz sık sık birlikte ilahiler söyleriz.
The morning service began with a hymn.
- Sabah servisi bir ilahi ile başladı.
Our denomination practices exclusive psalmody in worship.
- Tarikatımız ibadetlerinde sadece Zebur'daki ilahileri okumaktadır.
Are you planning to go Christmas caroling this year?
- Bu yıl Noel ilahisi söylemeye gitmeyi planlıyor musun?
I love Christmas carols.
- Noel ilahilerini seviyorum.