Definition of ilahî in Turkish English dictionary
- divine, of God
- O God! (used when addressing God)
- hymn; anthem; psalm; canticle; chant of praise
- ilahi
- chant
Tom started chanting.
-Tom ilahi söylemeye başladı.
The crowd began to chant.
-Kalabalık ilahi söylemeye başladı.
- ilahi
- divine
Moses came down from the mountain bearing divine commandments.
-Musa ilahi emirleri taşıyan dağdan indi.
Fadil believed he was receiving divine messages.
-Fadıl ilahi mesajlar alıyor olduğuna inanıyordu.
- ilahi
- hymn
We often sing hymns together.
-İlahileri genellikle birlikte söyleriz.
What's your favorite hymn?
-Favori ilahin hangisidir?
- ilahi
- divine, celestial, heavenly; hymn, psalm, anthem; Christ!, For Christ's sake!
- ilahi
- worshipfulness
- ilahi
- deific
- ilahi
- above
- ilahi
- Heavens!/Goodness!/Bless you!: İlahi İncigül, neler söylüyorsun! Goodness İncigül, what things you say!
- ilahi
- godly
- ilahi
- psalm
Our denomination practices exclusive psalmody in worship.
-Tarikatımız ibadetlerinde sadece Zebur'daki ilahileri okumaktadır.
- ilahi
- celestial
- ilahi
- Elysian
- ilahi
- anthem
- ilahi
- canticle
- ilahi
- carol
Are you planning to go Christmas caroling this year?
-Bu yıl Noel ilahisi söylemeye gitmeyi planlıyor musun?
I love Christmas carols.
-Noel ilahilerini seviyorum.
- ilahi
- heavenly
- ilahi bir görev
- vocation
- ilahi kitabı
- hymn-book
- ilahi kitabı
- hymnbook
- ilahi okuma
- (Muzik) hymnody
- ilâhi kitap
- Holly book
- ilahi adalet
- poetical justice
- ilahi bestesi
- (Muzik) chorale
- ilahi kitabı
- hymnary
- ilahi kitabı
- hymn book
- ilahi kitabı
- hymnal
- ilahi kurallar
- eternal verities
- ilahi okumak
- hymn
- ilahi okuyan
- hymnist
- ilahi olarak
- godlily
- ilahi olmayan
- noncelestial
- ilahi sana
- goodness!
- ilahi sana
- goodness for you!
- ilahi sana
- goodness upon you!
- ilahi söylemek
- hymn
- ilahi takdir
- providence
- ilahi takdir
- decree absolute
- ilahi yazan
- (Muzik) hymnologist
- ilâhi besteleme
- hymnody
- ilâhi gibi
- hymnic
- ilâhi ile övmek
- hymn
- ilâhi söyleme
- hymnody
- ilahiler
- hymns
We often sing hymns together.
-İlahileri genellikle birlikte söyleriz.
- sevk-i ilahi
- incentive
- sevk-i ilahi
- drive
- sevk-i ilahi
- motive
- cemaatin papazdan sonra tekrarladığı ilâhi
- response
- ilahiler
- hymnody
- ilahi
- divine to
- ilahi
- anthemic
- takdiri ilahi
- Predestination, providence
- ayinde okunan ilahi
- processional
- dionysus şerefine yazılmış ilâhi
- dithyramb
- ilahi
- introit
- ilahi
- sanctus
- ilahi
- numinous
- ilahi
- processional
- ilahiler
- hymnology
- ilâhiler
- hymnody
- karşılıklı okunan ilâhi
- antiphony
- müziksiz çok sesli ilahi
- motet
- takdiri ilahi
- dispensation, predestination
- takdiri ilâhi
- predestination
- takdiri ilâhi
- Providence
As luck would have it, Providence was on my side.
-Şans eseri, takdiri ilahi benden yanaydı.
Related Terms
Definition of ilahî in Turkish Turkish dictionary
- ilahi
- Tanrı'ya özgü, tanrısal: "Bakınız ki, yalnız Allah'tan olan ve ilâhi olan ümidiniz ölmesin!"- R. E. Ünaydın
- ilahi
- Tanrı'yı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamla okunan nazım: "Bütün gün genç kızlar ilâhiler söylemişlerdi."- Ç. Altan
- ilahi
- (mecaz) Çok güzel, mükemmel: "Minarecilikte biz gerçekten ilâhi bir hüner göstermişizdir."- R. H. Karay
- ilahi
- (ünlem) "Bu ne hâl", "ne tuhaf" gibi şaşma, sitem bildiren söz: "İlâhi Eda abla, güzele bakmanın sevap olduğunu bilmez mısın sen?"- N. Cumali
- ilahi
- "Bu ne hâl", "ne tuhaf" gibi şaşma, sitem bildiren söz
- ilahi
- Çok güzel, mükemmel
- ilahi
- Tanrı'yı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamla okunan nazım: "Bütün gün genç kızlar ilahiler söylemişlerdi."- Ç. Altan
- ilahi
- Tekke edebiyatı şiir türlerinden biri
- ilahi
- Tanrı'yı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamla okunan nazım
- ilahi
- Tanrı'ya özgü, tanrısal
- ilahi
- Tanrısal
- ilahi
- Bu ne hâl", "ne tuhaf" gibi şaşma, sitem bildiren söz: "İlahi Eda abla, güzele bakmanın sevap olduğunu bilmez misin sen?"- N. Cumalı
- İLAHÎ
- (Osmanlı Dönemi) Ey Allahım, ey İlâhım! (meâlinde duâ içinde söylenir)
- İLAHÎ
- (Osmanlı Dönemi) Cenâb-ı Hak ile alâkalı, Allah'a dâir. Cenab-ı Hakk'a aid ve müteallik
- İLAHÎ
- (Osmanlı Dönemi) Edb: Tasavvufî şairler tarafından dinî ve İlâhî fikirleri havi olmak üzere yazılmış olan ve makamla okunan şiirler
- İlâhî tenezzülât
- (Osmanlı Dönemi) Allah'ın (c.c.), insanların anlayacağı seviye ile onlara hitap etmesi
- İlahî
- tanrısal