Turkish - English
Definition of ikiz in Turkish English dictionary
- twin
The twins are indistinguishable from each other.
-İkizler birbirinden ayırt edilemez.
Those twins look like two peas in a pod.
-Şu ikizler bezelyedeki iki tane gibi benziyorlar.
- (Kimya) geminal
- double
Twins double the fun.
-İkizler eğlenceyi ikiye katlıyor.
- twin beds
I am looking for room with twin beds.
-İkiz yataklı oda arıyorum.
- (someone) born with someone else at the same birth, twin. Taşkın ikiz kardeşimdir. Taşkın's my twin brother. Biz ikiziz. We're twins
- (a) twin; twin brother; twin sister
- dual
- macle
- didymous
- twin of
- ikiz double
- twin double
- ikiz görev eğitimi
- (Askeri) cross training
- ikiz kentler
- twin cities
- ikiz kutuplu
- (Biyokimya,Teknik) dipolar
- ikiz spektrum
- bispectrum
- ikiz sıklık
- image frequency
- ikiz çalışmaları
- (Pisikoloji, Ruhbilim) twin studies
- ikiz ünlü
- (Dilbilim) diphthong
- ikiz ünsüz
- twin consonants
- ikiz ateşleme
- (Otomotiv) dual ignition
- ikiz denetim
- (Bilgisayar) twin check
- ikiz doğmuş
- twinborn
- ikiz doğurmak
- 1. to give birth to twins. 2. (Konuşma Dili) to have a very hard time, have a devil of a time, have the devil's own time
- ikiz eksen
- twin axis
- ikiz eksenli
- twinaxial
- ikiz ev
- twin house
- ikiz ev
- double house
- ikiz ev duplex, double house
- (two-family house divided vertically by a party wall)
- ikiz gebelik
- (Tıp) twin pregnancy
- ikiz görevli kadro
- (Askeri) twinned post
- ikiz halde büyümek
- (Botanik, Bitkibilim) didymous
- ikiz hisse senetleri
- (Ticaret) twins shares
- ikiz iletkenli kablo
- twin-type transmission line
- ikiz işlemci
- (Bilgisayar) dyadic operator
- ikiz işlemcili
- (Bilgisayar) dyadic operator
- ikiz işleyicili
- (Bilgisayar) dyadic
- ikiz kardeş
- twin brother
- ikiz kardeş
- twin sister
- ikiz kas
- (Anatomi) jumeau
- ikiz kası
- (Anatomi) jumeaux de la jambe
- ikiz kişilikli olma
- split personality
- ikiz koaksiyal
- twinaxial
- ikiz kontrolü
- (Pisikoloji, Ruhbilim) twin control
- ikiz kovan
- (Arılık) twin-hive
- ikiz kristal
- macle
- ikiz kristal
- twin crystal
- ikiz kutuplu yükün
- (Biyokimya) dipolar ion
- ikiz kutuplu şey
- dipole
- ikiz kuvvet momenti
- moment of a couple
- ikiz masa
- twin table
- ikiz motorlu
- twin-engine
- ikiz olarak
- geminally
- ikiz pencere
- (Madencilik) twin window
- ikiz pencere
- (İnşaat) coupled windows
- ikiz piston
- (Otomotiv) twin-piston
- ikiz pistonlu tulumba
- duplex pump
- ikiz pistonlu tulumba
- twin pump
- ikiz pompa
- twin pump
- ikiz silindirli kompresör
- twin cylinder compressor
- ikiz temel
- (İnşaat) combined footing
- ikiz uçak
- (Havacılık) parent-child airplane
- ikiz öneki
- diplo-
- ikiz öğe
- gemel
- ikiz şelale
- twin falls
- bizim ekstra yataklı ikiz odaya ihtiyacımız var
- We need one double room with an extra bed
- zeus'un ikiz çocukları
- Dioscuri
- çift kişilik yatak rezervasyonu yaptırmıştım ama odamda ikiz yatak var
- I reserved a double bed but I got a twin
- özdeş ikiz
- identical twin
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ikiz in Turkish Turkish dictionary
- Aynı çiçekte oluşmuş birbirine yapışık iki meyve
- Bir batında doğanlar
- Bir doğumda dünyaya gelen iki (kardeş)
- Birbirine tamamen benzeyen, eş: "Rıza boş arsaları, ikiz pembe villaları, havuzlu bahçeyi geçti."- H. Taner
- Birbirine tamamen benzeyen, eş
- ikiz anlam
- Bir anlatımın, iki türlü anlam verecek biçimde kurulmuş olması
- ikiz anlamlı
- İkiz anlamı olan
- ikiz ünsüz
- Özellikle ağızlarda çeşitli ses olayları sonunda iki ünsüzün yan yana bulunması durumu