His second son married and settled down.
- Onun ikinci oğlu evlendi ve yuva kurdu.
Doctors refused to perform a second operation.
- Doktorlar ikinci operasyonu uygulamayı reddettiler.
Tom ended in second place.
- Tom ikinci sırada bitirdi.
Our friend finished the race in second place.
- Arkadaşımız yarışı ikinci sırada bitirdi.
This problem is only of secondary importance.
- Bu problem sadece ikincil derecede önemli.
Telescopes have a primary and a secondary mirror.
- Teleskopların birincil ve ikincil aynası vardır.
Doctors refused to perform a second operation.
- Doktorlar ikinci operasyonu uygulamayı reddettiler.
Osaka is the second largest city of Japan.
- Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.
We only have secondhand information of the coup.
- Darbeyle ilgili sadece ikinci el bilgiye sahibiz.
I came across this book in a secondhand bookstore.
- Ben bu kitaba ikinci el kitap dükkanında rastladım.
Some quartic equations can be easily decomposed into quadratics.
- Bazı dördüncü dereceden denklemler kolayca ikinci dereceden denklemlere ayrıştırılabilir.
There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.
- On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır.
In the first place, it's too expensive, and in the second place, I don't like it.
- İlk olarak çok pahalı, ikinci olaraksa onu beğenmiyorum.
In the first place, the women have more free time than men. In the second place, they have fewer things to worry about than men.
- İlk olarak, kadınların erkeklerden daha fazla boş vakitleri var. İkinci olarak, onlar erkeklerden daha az endişelenecek şeylere sahipler.
Some quartic equations can be easily decomposed into quadratics.
- Bazı dördüncü dereceden denklemler kolayca ikinci dereceden denklemlere ayrıştırılabilir.