ikililik

listen to the pronunciation of ikililik
Turkish - English
duality
The mathematical equivalence of two seemingly different theoretical descriptions of a physical system
The interchangeability of points and planes
(geometry) the interchangeability of the roles of points and planes in the theorems of projective geometry (physics) the property of matter and electromagnetic radiation that is characterized by the fact that some properties can be explained best by wave theory and others by particle theory
The quality or condition of being two or twofold; dual character or usage
Here, the two levels of human language: units of sound and units of meaning that those units of sounds are combined to create
(result of the belief there must be an opposite of something, good, bad,etc )
A duality is a situation in which two opposite ideas or feelings exist at the same time
the concept that electrons (and all particles) behave both as classical particles and as waves depending on how they are observed (so never both at the same time)
is the very foundation of double entry book keeping system and it comes from the fact that every transaction has a double (or dual) effect on the position of a business as recorded in the accounts For example, when an asset is bought, another asset cash (or bank) is also and simultaneously decreased OR a liability such as creditors is also and simultaneously increased
A classification into two subclasses or opposed parts
(physics) the property of matter and electromagnetic radiation that is characterized by the fact that some properties can be explained best by wave theory and others by particle theory
The issuance of credit cards from both major bank card associations (Visa and MasterCard) by an individual bank
The study and use of dual mathematical programs
(geometry) the interchangeability of the roles of points and planes in the theorems of projective geometry
The representation of the higher (spiritual) and lower (mental) aspects of consciousness held by an individual
A correspondence between apparently different theories that lead to the same physical results
{i} dualism; duplicity; doubleness
being twofold; a classification into two opposed parts or subclasses; "the dichotomy between eastern and western culture"
ikili
dual

Only in love are unity and duality not in conflict. - Birlik ve ikilik yalnızca aşkta çatışma içinde değildir.

ikili
binary

There are 10 types of people in the world: those who understand binary, and those who don't. - Dünya üzerinde 10 çeşit insan vardır: ikilik sistemi anlayanlar ve anlamayanlar.

The number 2015 is represented as 11111011111 in binary. - 2015 numarası ikili olarak 11111011111 olarak gösterilir.

ikili
{i} two

Tom led a double life. He was the father of two families who knew nothing about each other. - Tom ikili bir hayat sürdü. Birbirleriyle ilgili hiçbir şey bilmeyen iki ailenin babasıydı.

Linda's husband was two-timing her. - Linda'nın kocası ona karşı ikili oynuyordu.

ikili
couple
ikili
(Matematik) pair

The teacher asked the students to practice the dialogue in pairs. - Öğretmen öğrencilerin ikili grup halinde diyaloğu patik yapmalarını istedi.

ikili
(Biyokimya) paired
ikili
(Biyokimya) dimer
ikili
pairwise
ikili
two-up
ikili
(Tıp) dichotomous
ikili
doublet
ikili
two-piece
ikili
duplicate
ikili
bilateral
ikili
duo

Tom and Mary are a musical duo. - Tom ve Mary müzikal bir ikilidir.

ikili
twain
ikili
twin
ikili
twosome
ikili
tandem
ikili
double, made up of two identical parts
ikili
duplex
ikili
duple
ikili
deuce
ikili
(something) which holds two measures or things
ikili
bipartite
ikili
having two parts, bipartite; double, dual; bilateral; binary; twosome; couple; two, deuce; duet; duo; pair
ikili
bilateral (agreement, treaty)
ikili
(a) two (playing card or domino)
ikili
double

The interpreter has a double role. - Çevirmenin ikili bir görevi vardır.

Tom led a double life. He was the father of two families who knew nothing about each other. - Tom ikili bir hayat sürdü. Birbirleriyle ilgili hiçbir şey bilmeyen iki ailenin babasıydı.

Turkish - Turkish

Definition of ikililik in Turkish Turkish dictionary

ikili
İki yan arasında yapılmış
ikili
İki kişiden oluşmuş topluluk
ikili
İki çalgı veya iki ses için düzenlenmiş müzik parçası, duo
ikili
İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan
ikili
İskambil, domino gibi oyunlarda iki işareti bulunan (kâğıt veya pul)
ikili
İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan. İskambil, domino gibi oyunlarda iki işareti bulunan (kâğıt veya pul). İki yan arasında yapılmış. İki çalgı veya iki ses için düzenlenmiş müzik parçası, düet. İki kişiden oluşmuş topluluk
ikili
Düo
ikili
At yarışlarında aynı koşunun birincisi ile ikincisini tahmin ederek oynanan oyun
ikili
At yarışlarında aynı koşunun birincisi ile ikincisini tahmin ederek oynanan oyun: "İkili, bir liraya iki yüz yirmi lira verdi."- N. Cumalı
ikili
duo
İkili
(Osmanlı Dönemi) SÜNAÎ
ikililik
Favorites