iki katı

listen to the pronunciation of iki katı
Turkish - English
twice

He is twice as old as I. - Benim iki katım kadar yaşlıdır.

My brother eats twice as much as I do. - Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.

as much again
two times more
dbl
double

They need to eat double that amount. - O miktarın iki katını yemeliler.

The population has doubled in the last five years. - Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.

two times
twofold
double the amount of
twice as much

Sandra spent twice as much as I did. - Sandra benim harcadığımın iki katı kadar çok harcadı.

My brother eats twice as much as I do. - Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.

iki kat
{i} double

They need to eat double that amount. - O miktarın iki katını yemeliler.

His revenue doubled after retirement. - Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.

iki katı double
the amount of
iki kat
twice

This tunnel is twice as long as that one. - Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.

Your income is about twice as large as mine is. - Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.

iki kat
folded
iki kat
folded double
iki kat
very stooped
iki kat
bent double
iki kat
doubled

The number of employees doubled in ten years. - Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı.

The population has doubled in the last five years. - Nüfus son beş yıl içinde iki katına çıkmıştır.

iki kat
double-layer
iki kat
doubly

I'm doubly disappointed on the lack of improvement from my team. - Takımımdan iyileşme eksikliği konusunda iki kat fazla hayal kırıklığına uğradım.

iki kat
two-fold
iki kat
1. doubled, folded. 2. bent double, very stooped
iki kat
a) doubled b) folded double c) twice
iki kat
{s} duplicate
iki kat
reduplicate
iki kat
{s} twofold