He went about from town to town while he was in Japan.
- O, Japonya'da iken kasaba kasaba dolaştı.
He developed his English skill while he was in America.
- Amerika'da iken İngilizce becerisini geliştirdi.
I met him once when I was a student.
- Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
I often wrote to her when I was a student.
- Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım.
His handwriting slants forwards, whereas hers slants backwards.
- Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.