ikâme

listen to the pronunciation of ikâme
Turkish - English
substitution
stationing, posting
substitution; using (one thing) in place of (another)
causing (someone) to stand up
substitution; stationing, posting
showing, producing
substitutional
(Kanun) submission
ikame ürün
(Ticaret) replacement product
ikame edilen
(Hukuk) subsidiary
ikame etmek
1. to substitute. 2. to station, post (troops, sentries, etc.) 3. to show, produce. 4. to cause (someone) to stand up, cause (someone) to get up
ikame etmek
(Hukuk) to replace
ikame ürün
(Hukuk) replacing product
acil ikame maddesi
(Askeri) emergency substitute
marjinal ikame oranı
(Ticaret) marginal rate of substution
aynen ikame
(Kanun) replacement in kind
polen ikame yemi
(Arılık) pollen substitute
Turkish - Turkish
Yerine konulan, yerine geçen (şey)
Ortaya çıkarmak
Yerine koyma, yerine kullanm
Açma
Yerine koyma
Yerine koyma, yerine kullanma
Dava açma
Ayağa kaldırma, ayakta durdurma
(Osmanlı Dönemi) oturtma, yerleştirme
İKAME
(Osmanlı Dönemi) Oturtmak. Mukim olmak. Yerleştirmek. İskân eylemek. Bulundurmak. Meydana koymak. Vücuda getirmek. Dâva açmak. Ayağa kaldırmak. Kıyam etmek
İKAME
(Hukuk) Açma; yerine koyma; yerine kullanma
ikame etmek
Ayakta durdurmak
ikame etmek
Dava açmak
ikame etmek
Yerine koymak
ikâme
Favorites