Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

ihtiyaçtan

listen to the pronunciation of ihtiyaçtan
Turkish - English
of necessity
required, indispensable, essential
ihtiyaç
need

A large army and navy would be needed. - Büyük bir ordu ve donanmaya ihtiyaç olacaktı.

She needed fuckin' words of love. - O, kahrolası aşk sözlerine ihtiyaç duyuyordu.

ihtiyaç
necessity

A computer is an absolute necessity now. - Bir bilgisayar şimdi mutlak bir ihtiyaçtır.

ihtiyaç
(Askeri) requirement

I'm sorry, but we cannot meet your requirements. - Üzgünüm, ancak ihtiyaçlarınızı karşılayamıyoruz.

This shop can supply all your requirements. - Bu mağaza tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilir.

ihtiyaç
demand

The desire emerges between need and demand. - Arzu ihtiyaç ve talep arasından çıkar.

ihtiyaç
require

What information do you require? - Hangi bilgiye ihtiyaç duyuyorsun?

A trivial problem doesn't require long contemplation. - Önemsiz bir problem, uzun tefekküre ihtiyaç duymaz.

ihtiyaç
penury
ihtiyaç
requisite
ihtiyaç
deprivation
ihtiyaç
human want
ihtiyaç
want

I want you to get the help that you need. - İhtiyaç duyduğun yardımı almanı istiyorum.

Separate your wants from your needs. - İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.

ihtiyaç
exigency
ihtiyaç
occasion
ihtiyaç
thing

People buy things they don't need. - İnsanlar ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alırlar.

There's one more thing I need you to do. - Yapmanıza ihtiyaç duyduğum bir şey daha var.

ihtiyaç
necessity, need, want, requirement; poverty yoksulluk
ihtiyaç
privation
ihtiyaç
pinch
ihtiyaç
something needed, necessity, need, want
ihtiyaç
desideratum
ihtiyaç
exigence
ihtiyaç
call
Turkish - Turkish

Definition of ihtiyaçtan in Turkish Turkish dictionary

ihtiyaç
Güçlü istek: "Şefkatten ölecek derecede hisli, içli bir hâlde bağrıma basmak ihtiyacında idim."- R. H. Karay
ihtiyaç
Gerekseme, gereksinme
ihtiyaç
Eksikliği duyulan şey
ihtiyaç
Yoksulluk, yokluk
ihtiyaç
Güçlü istek
İhtiyaç
gerekseme
İhtiyaç
gereksinim
İhtiyaç
(Osmanlı Dönemi) HABBE
İhtiyaç
(Osmanlı Dönemi) MUGNAT