Turkish - English
Definition of ihtirası in Turkish English dictionary
- ihtiras
- ambition
- ihtiras
- passion
It was a very passionate love affair.
-Çok ihtiraslı bir aşk macerasıydı.
- ihtiras
- ambitiousness
- ihtiras
- {i} craving
- ihtiras
- thirst
- ihtiras
- desire
- ihtiras
- desire, greed, passion, ambition
- ihtiras
- mammon
- ihtiras
- passion, enthusiasm: Senin bu yelkencilik ihtirasına hayret ediyorum. I'm amazed at this passion you have for sailing
- ihtiras
- glow
- ihtiras
- pash
- ihtiras
- powerful desire, craving, lust, burning ambition, avidity
- ihtiras
- sultry
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ihtirası in Turkish Turkish dictionary
- ihtiras
- Tutku: "Gerçi eliyle yarattığı güzel bahçeyi hâlâ kıskanç bir ihtirasla seviyordu."- H. E. Adıvar
- ihtiras
- Tutku
- ihtiras
- Aşırı, güçlü istek: "Aldım Rakofça kırlarının hür havasını / Duydum akıncı cetlerimin ihtirasını."- Y. K. Beyatlı
- ihtiras
- Aşırı, güçlü istek
- İHTİRAS
- (Osmanlı Dönemi) Aşırı istek sahibi olmak, hırs duymak, şiddetli arzu