Turkish - English
Definition of ihtişamla in Turkish English dictionary
- magnificently
- refulgent
- magnificent
- ihtişam
- glorious
- ihtişam
- brilliance
- ihtişam
- pride
- debdebe ve ihtişamla
- in state
- ihtişam
- solemnity
- ihtişam
- effulgence
- ihtişam
- stateliness
- ihtişam
- gloriousness
- ihtişam
- lustre [Brit.]
- ihtişam
- sumptuousness
- ihtişam
- grandness
- ihtişam
- splendor
Can you imagine Babel's splendor?
-Babel'in ihtişamını hayal edebiliyor musun?
- ihtişam
- costliness
- ihtişam
- glory
- ihtişam
- magnificence
- ihtişam
- splendour [Brit.]
- ihtişam
- array
- ihtişam
- resplendence
- ihtişam
- flamboyance
- ihtişam
- magnificence, grandeur, splendor, pomp
- ihtişam
- grandeur
- ihtişam
- pomp
Buckingham Palace is a symbol of pomp and ceremony.
-Buckingham Sarayı, ihtişam ve tören simgesidir.
- ihtişam
- luster
- ihtişam
- bravery
- ihtişam
- magnificence, grandeur, splendour, splendor, brilliancy, resplendence, resplendency
- ihtişam
- brightness
- ihtişam
- {i} splendour
- ihtişam
- pompous
- ihtişam
- state
- ihtişam
- {i} lustre
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ihtişamla in Turkish Turkish dictionary
- ihtişam
- Büyüklük, göz alıcılık, gösterişlilik, görkem
- ihtişam
- Görkem
- ihtişam
- Büyüklük
- İHTİŞAM
- (Osmanlı Dönemi) Etbâ dairesi ve takımının kalabalığı
- İHTİŞAM
- (Osmanlı Dönemi) Debdebe. Şanlı görünüş