ihbarsız

listen to the pronunciation of ihbarsız
Turkish - English
(Ticaret) without advice
ihbar
denunciation
ihbar
notice
ihbar
enunciate
ihbar
warning
ihbar
(Kanun) announcement
ihbar
(Askeri) telling
ihbar
conveyance
ihbar
enunciation
ihbar
informing
ihbar
(Hukuk) notification
ihbar
denunciation, giving incriminating information
ihbar
denunciation; informing
ihbar
denouncement
ihbar
squeal
ihbar
notify

You should notify the police at once. - Derhal polise ihbar etmelisin.

Turkish - Turkish

Definition of ihbarsız in Turkish Turkish dictionary

ihbar
Suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makama gizlice bildirme, ele verme
ihbar
Suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makama gizlice bildirme, ele verme: "Karakollara da ihbarlar artmaya başlamıştı."- Ç. Altan
ihbar
Bildirme, bildirim, haber verme
ihbar
(Osmanlı Dönemi) haber vermek
İHBAR
(Hukuk) Haber verme, bildirme, bildirim
İHBAR
(Osmanlı Dönemi) Haber vermek. Haber almak. Alınan haber. Anlatmak. Bak: Ahbâr
ihbarsız
Favorites