ihâta

Turkish - English

Definition of ihâta in Turkish English dictionary

comprehension, grasp, understanding

encirclement, ringing, surrounding; envelopment; enclosure

embracing, encompassing, taking in

(Askeriye) surrounding, encirclement; investment

encirclement

Related Terms

ihata etmek

1. to encircle, ring, surround; to envelope. 2. (Askeriye) to surround, encircle; to invest. 3. to embrace, encompass, take in. 4. to comprehend, grasp, understand

Turkish - Turkish

Definition of ihâta in Turkish Turkish dictionary

Abluka

Kuşatma, çevirme

Kavrayış, anlayış

Kuşatma, sarma, çevirme, çevreleme, abluka

Sarma, kuşatma

(Osmanlı Dönemi) içine alma; tam kavrama; kuşatma

Related Terms

İHATA

(Osmanlı Dönemi) Etrafından çevirmek, kuşatmak, içine almak. Kuşatılmak, sarılmak

İHATA

(Osmanlı Dönemi) Geniş bilgi ile anlamak, tam kavramak

İHATA

(Hukuk) Birşeyin, çevresini kuşatma

ihata etmek

Çevirmek, çevrelemek, kuşatmak, sarmak

ihata etmek

Kavramak, anlamak

İHATA DUVARI

(Hukuk) Çevre duvarı; bir yeri çevreleyen duvar

Hyphenation

ihâ·ta