Çoğunluğu değilsede, çok sayıda profesyonel çevirmen sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaktadırlar.
- Many, if not most, professional translators only translate into their native language.
Hepsi değilsede, birçok insan yemek yemeği sever.
- Most, if not all, people enjoy eating.
Eğer başka bir şey yoksa eğlenceli olacak.
- It'll be entertaining, if nothing else.
Bir insanın yaşama hakkı varsa, aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa; o zaman yaşamak bir hak değil, zorunluluktur.
- If one has the right to live, then one should also have the right to die. If not, then living is not a right, but an obligation.
Bu akşam partiye gider misin? Olmazsa gidip film izleyelim.
- Will you be going to the party tonight? If not, let's go watch a movie.
... not now allowed to have credit. Providing reproductive healthcare so that women are ...
... So what Newton did was not only did he set into motion the ability to calculate planets, ...