Turkish - English
Definition of idrar in Turkish English dictionary
- urine
What's the technical terminology for assisting someone to go to the toilet with a urine bottle?
-İdrar şişesi ile tuvalete gidecek birisine yardımcı olmak için teknik terminoloji nedir?
I collected my urine sample in a small, plastic cup and gave it to the nurse.
-İdrar örneğimi küçük plastik bir bardakta topladım ve onu hemşireye verdim.
- urinary
I have a urinary problem.
-Bir idrar sorunum var.
- uretic
- urine sidik
- uro
- widdle
- urino
- idrar tahlili
- (Tıp) urine analysis
- idrar kesesi
- bladder
- idrar yapmak
- to urinate
- idrar yolları hastalıkları, üroloji
- urinary tract diseases, urology
- idrar yolu enfeksiyonu
- (Tıp, İlaç) Urinary tract infection
- idrar kabı
- urinal
- idrar söktürücü
- diuretic
- idrar söktürücü ilaç
- diuretic
- idrar tahlili
- urinalysis
- idrar tahlili
- uranalysis
- idrar torbası
- bladder, urinary bladder
- idrar torbası
- urinary bladder
- idrar tutulması
- retention of urine
- idrar yolları hastalığı
- strangury
- idrar yolları iltihabı
- urinary infection
- idrar yolları ve cinsel organlarla ilgili
- urogenital
- idrar yolu
- ureter
- idrar yolu
- urethra
- idrar yolu iltihabı
- urethritis
- idrar yolu tıkanması
- stricture
- idrar zorluğu
- dysuria
- idrar zorluğu
- tenesmus
- İdrar
- (Tıp) emiction
- İdrar yolu
- (Tıp) uro
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of idrar in Turkish Turkish dictionary
- Böbreklerde kandan süzülerek idrar yollarıyla dışarıya atılan sıvı, sidik: "Kan, idrar, bilmem ne tahlilleri filan bile bize esaslı bir şey söylemez."- R. N. Güntekin
- Böbreklerde kandan süzülerek idrar yollarıyla dışarıya atılan sıvı, sidik
- ürin
- İDRAR
- (Osmanlı Dönemi) Çokça akıtmak
- İDRAR
- (Hukuk) Maaş ve tahsisat
- İDRAR
- (Osmanlı Dönemi) Sidik. Bevl
- İDRAR
- (Osmanlı Dönemi) Devamlı vermek
- idrar zoru
- İdrar torbasında biriken idrarı dışarı atmada zorluk çekme, sidik zoru
Related Terms
idrar
Hyphenation
id·rarPronunciation
Resimler
History
Favorites