Kendimi tanıtmak için sürücü belgemi kullandım.
- I used my driver's license to identify myself.
Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
- I don't want to identify myself with that group.
Tom neredeyse onunla aynı görünüyor.
- Tom looks almost identical to him.
Senin sandalyen benimki ile tamamen aynı.
- Your chair is identical to mine.
Tom kimlik hırsızlığının kurbanıydı.
- Tom was the victim of an identity theft.
Kimlik politikasının ötesine geçmemiz gerek.
- We need to move beyond identity politics.
Bu ikizler özdeş, sadece yüzde değil, aynı zamanda karakterde de.
- Those twins are identical, not only their faces, but also in their characters.
Tom'un bir özdeş ikizi var.
- Tom has an identical twin.
Her birimiz kendi benzersiz kimliğine sahiptir.
- Every of us has his own unique identity.
Sami ve tek yumurta ikizi Ferit, aynı şekilde giyiniyordu.
- Sami and his identical twin, Farid, dressed identically.
Sami ve tek yumurta ikizi Ferit, aynı şekilde giyiniyordu.
- Sami and his identical twin, Farid, dressed identically.
In 1999 Chaudoir and fellow BBC designer Tim Platt were given the task of rebranding the existing BBC2 idents.
the intruder installed an IRC bot and French ident daemon to reply to IRC servers with a name other than root.
The terms of Article 8th are still more identical.
This criminal has taken on several identities.