idam

listen to the pronunciation of idam
Turkish - English
execution

Sami is still waiting execution at Bakir Prison. - Sami hala Bekir Hapishanesinde idam edilmeyi bekliyor.

Upon the day appointed for their execution she cut off her hair and dressed herself as if going to a fete. - Onların idamı için belirlenen günde, o sanki şölene gidiyormuş gibi saçını kesti ve giyinip kuşandı.

death sentence

Dan's death sentence was commuted to life in prison without parole. - Dan'in idam cezası şartlı tahliye olmaksızın ömür boyu hapse çevrildi.

execute

He was executed as a spy. - O bir casus olarak idam edildi.

Tom will probably be convicted and executed. - Tom muhtemelen mahkûm edilecek ve idam edilecek.

capital punishment; execution, hanging
dispatch
hatchet job
hanging
executed for
{i} rope
idam etmek
execute
idam sehpası
gallows

The criminal was sent to the gallows. - Suçlu idam sehpasına gönderildi.

idam eden
executer
idam edilmek
hang
idam sehpası
gallowses
idam cezası
Capital punishment, death penalty, supreme punishment
idam edilmek
go to the block
idam sehpası
Gallows tree, gallows, gibbet
idam almak
get the death penalty
idam almak
be sentenced to death
idam almak
get the death
idam cezası
the supreme punishment
idam cezası
death sentence
idam cezası
(Hukuk) capital punishment, death penalty
idam cezası
(Politika, Siyaset) capital sentence
idam cezası almak
get the death
idam cezası almak
get the death penalty
idam etme veya af yetkisi
power of life and death
idam etmek
to execute (a criminal)
idam etmek
gibbet
idam etmek
to execute
idam etmek
put to death
idam etmek
dispatch
idam hükmü
(Kanun) a death-warrant
idam hükmü
death warrant
idam kaçağı
gallows bird
idam kütüğü
the block
idam mahkumu bekçisi
deathwatch
idam mahkumunun vatandaşlık haklarını kaldırmak
attaint
idam mahkumunun vatandaşlık haklarını kaybetmesi
attainder
idam mangası
firing squad
idam mangası
firing party
idam sehpası
gallows tree
idam sehpası
gibbet
asılarak idam edilmek
swing
elektrikli sandalyede idam etmek
fry
asarak idam etme
gallows
boğarak idam
garotte
boğarak idam
garrote
boğarak idam
garrotte
boğarak idam etmek
garrotte
boğarak idam etmek
garotte
boğarak idam etmek
garrote
elektrikle idam
electrocution
elektrikle idam etmek
electrocute
giyotin ile idam etmek
guillotine
giyotinle idam etmek
to guillotine
idam etmek
hang
suçluların idam yerine götürüldüğü araba
tumbrel
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) yok olma, kaybolma
Ölüm cezası
Ölüm cezası verilen kimseye uygulanan infaz işlemi
İDAM
(Osmanlı Dönemi) Katık. Ekmekle beraber yenen şey
idam cezası
İdam cezası, veya ölüm cezası, devletler tarafından uygulanabilen en sert cezadır. Kişi idam cezasına çarptırıldığında, infaz, kişinin yaşamına kanuna uygun bir şekilde (çoğu zaman hapishanede) son verildiği zaman gerçekleşir. Tarihte, kanun suçlularının ve siyasi karşıtların idam edilmesi neredeyse bütün toplumlar tarafından suçu cezalandırmak ve siyasi ihtilafları bastırmak amacıyla kullanılmıştır. Dünya çapında, demokratik ülkeler arasında Avrupa ve Latin Amerika devletleri idam cezasını yürürlükten kaldırmıştır (Amerika Birleşik Devletleri, Guatemala ve Karayipler haricinde). Asya ve Afrika'da bulunan demokrasilerde ise idam cezası halen yürürlüktedir. Demokratik olmayan ülkelerde idam cezasının kullanımı yaygındır
idam cezası
Ölüm cezası
idam etmek
Verilen ölüm cezası hükmünü yerine getirmek
idam sehpası
Darağacı
İN'İDAM
(Osmanlı Dönemi) İdama gitme. Mahvolma. Yok olma
idam
Favorites